İstanbul: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye Gazeteciler Sendikası bugün (16 Aralık) “Basında davalar yılı: 2014 Değerlendirme toplantısı” düzenledi.
2014 yılındaki basına yönelik yayın yasakları, akredistasyonlar, 17 Aralık davaları, sansür, işsizlik, gözaltı ve fiziksel saldırılarına dair durumu ortaya koymak için gerçekleştirilen basın toplantısı Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Kuleli katılımıyla gerçekleşti.
Basın toplantısının 2014 yılındaki basına yönelik saldırıları verilerle açıklamak için düzenlediğini belirterek açılış konuşmasını yapan Sibel Güneş sözü Turgay Olcayto’ya verdi. Olcayto, “Türkiye’de halka bilgi ulaştırma yolları engellenmiş bulunuyor” diyerek gazetecilere yönelik açılan davaların ve saldırıların bunun bir aracı olarak kullanıldığına dikkat çekti.
Olcayto’nun ardından söz alan Uğur Güç ise bir çok gazeteciye açılan davalar, gözaltı ve tutuklamalar ile gazetecilerin seslerinin kesilmeye çalışıldığını belirterek “2014 yılı gazeteciler için kapkara bir yıl oldu” dedi ve 2014 yılında basına yönelik saldırılara ilişkin sunum yapıldı.
Sibel Güneş’in yaptığı sunumda gazetecilerin sorumluluklarına vurgu yaparak 2014’te 217 gazetecinin darp edildiğini ve 559 gazetecinin işine son verildiğine değindi. 30 olay hakkında yayın yasağı getirildiğini açıklayan Güneş yine siber saldırılarda ve akreditasyonda bir artış olduğunu açıkladı.
2014 Ağustos ayında Galatasaray’ın antrenmanını takip etmek üzere gittiği Metin Oktay Tesisleri’nde, otomatik demir kapıya sıkışarak hayatını kaybeden Erkan Koyuncu ve 2014 Ekim ayında Azadiye Welat ve Özgür Gündem gazetesi dağıtıcısı Kadri Bağdu‘nun öldürüldüğünü ifade eden Güneş, Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığına bir kez daha dikkat çekti.
“Basın özgürlüğü herkes içindir; kimse gazetecilik faaliyeti nedeniyle yargılanamaz”
14 Aralık günü Zaman gazetesi ve Samanyolu TV’ye yönelik gözaltı operasyonları üzerine sorulan soru üzerine açıklama yapan Turgay Olcayto, “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti meseleyi sadece gazeteciler açısından ve tarafsız olarak ele alır. Yaşanan olay talihsiz bir olaydır” diyerek operasyonun düşünce özgürlüğünü engelleyen bir noktada durduğunu, halkın haberlere ulaşmasını engellemek yolunda bir engel olduğunu, halka ve basına yönelik korku yaratma ve edilginleştirme politikalarını uygulama amacını taşıdığını belirtti.
Samanyolu TV ve Zaman gazetesine yönelik gözaltı operasyonunu kınadıklarını kaydeden Olcayto’nun ardından Uğur Güç ve Mustafa Kuleli de konu ile ilgili söz aldılar.
Güç, daha önce Ergenekon, Oda TV ve KCK davasında gazetecileri savundukları gibi bugün de tarafsız olarak yine savunmaya devam edeceklerini belirtirken Kuleli ise “Basın özgürlüğü herkes içindir; kimse gazetecilik faaliyeti nedeniyle yargılanamaz” dedi.
Geçtiğimiz Kasım ayında yayınlanan bir genelge ile hapishanelerde uygulamaya konulan ve devrimci, demokrat ve yurtsever basın emekçilerinin verdiği mücadele ile baz hapishanelerde geri çekilen yayın yasağına ilişkin soruya ise Turgay Olcayto cevap vererek “Cezaevindeki insanlar okuma ve istediği yayına erişme hakkına sahiptir. Gerekli girişimleri her zaman yapmaya hazırız” dedi.
Son olarak bugün mahkemesi görülen Gezi İsyanı sürecinde Çarşı grubuna yönelik davaya ilişkin “Bu bir korku toplumu yaratma davasıdır” sözleriyle basın toplantısı sona erdi.
