Gazete faaliyetimizin düzeni ve sürekliliğini sağlama üzerine yaptığımız programların ilk adımları alanımızda işletilirken; bugün (07.12.2015) sabah erken saatlerde daha önceden kararlaştırdığımız Geyiksu ve Xozat’ta(Hozat) gazete dağıtımı için buluştuk.
İlk önce Geyiksuyu köyüne gittik. Yaz boyunca gerillanın yoğun bir faaliyet alanı olan Geyiksuyu; kışın gelmesiyle bölgede gerillanın boşluğunu fırsat gören düşman halk üzerinde baskı kurmaya başladı. Köyün girişinde ki T.C’nin yaptığı kalekol; adeta var olan muhteşem köy doğası üzerinde duran kara bir bulut gibiydi. Bizi sıcak karşılayan emekçi köylüler ile bol bol sohbetler eşliğinde gazetelerimizi dağıtmaya başladık. Partizancı olarak orda bulunmamızın, bize verdiği mutluluğun tarifini edemeyiz. Ve orda ki insanların bizi aynı duyguyla karşılaması bizleri çok etkiledi. Karşılaştığımız kim varsa sohbet ettik. Köyün sorunları hakkında sorduğumuz sorulara aldığımız cevaplar ve cevaplar içinde devrimcilere, yaşama olan inançları bizi silkeleyen bir noktada durdu. Köyde yaşayanlar genellikle orta yaşlı insanlar, yaşlılar ve çocuklardı. Hemen hemen bütün köyün yakındığı konu ise gençlerin köyde durmadığı, iş bulup çalışmak için büyük şehirlere gittiğiydi. Bu durum onları üzdüğü kadar bizleri de çok üzdü. Devletin sistemli politikası olarak görebileceğimiz bu durum; “Gençliğin gerilladan uzaklaştırılması yani mücadeleden koparılması” demektir. Yıllardır doğa ile bütünleşen bu insanlar giderek yaşanan göçlerden yakınıp duruyorlardı. Bu korkuları gayet normal karşılamak gerekiyordu. Yıllardan beri emek verip doğanın muhteşem nimetleri ile birleşen bu insanlar artık bu toprakların sahipsiz kalması düşüncesi yeterince onları üzüyordu.
Daha sonra analarımızın hayır duasını alarak Xozat ilçesine doğru yola çıktık. İlçeye varır varmaz esnaf ziyaretleriyle beraber gazete dağıtımına başladık. Bu etkinlikten anladığımız en önemli olay ise halkımızın bizi sürekli görmek istediğini dile getirmesi bize ayrı bir heyecan verdi. Bir YDG’li olarak ilk defa hem Dersim’in eşsiz doğa güzelliğini yaşadım. Hem de özlem duyduğumuz kır yaşantısını faaliyetimiz çerçevesinde halkımızla buluşarak yaşamak ayrı bir güzellikti. Yaptığımız gözlemler sonucu insanlarımız ile sürekli etkileşim içinde olup varlığımızı onlara hissettirmek olmalıdır. Bize kucak açan sahiplenen bu insanları sürekli ziyaretler gerçekleştirmeli ve mücadelenin bir parçası haline getirerek ilerlemeliyiz.
Dersim’den Bir YDG’li
