Güncel

Gazi ve Ümraniye Katliamları’nda katledilenler anıldı: Unutmadık, hesap soracağız!

Gazi ve Ümraniye Katliamları'nın 27. yılında Gazi Mahallesi'nde yürüyüş düzenlendi

Gazi ve Ümraniye Katliamları’nın 27. yılında Gazi Mahallesi’nde yürüyüş düzenlendi. Gazi-Ümraniye Şehit Aileleri, 12 Mart Platformu ve Alevi kurumların öncülüğünde düzenlenen yürüyüşte, Gazi Katliamı şahsında katliamların unutulmadığı vurgulandı.

Soğuk havaya ve yoğun kar yağışına rağmen yoğun bir katılımla gerçekleştirilen yürüyüşte kitle, katliamların hesabının sorulacağını vurguladı. Yürüyüşe HDP milletvekilleri Musa Piroğlu ile Dilşat Canbaz’ın yanı sıra çok sayıda devrimci, demokratik kitle örgütü katıldı.

Birleşik Mücadele Güçleri (BMG),  “Gazi-Ümraniye katliamlarının hesabını soracağız!”, “Faşizme karşı birleşik mücadeleye!”, “, “İnfaz yakmalara son! Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!” dövizleriyle yürüyüşte yerini aldı.

Yürüyüş Gazi Cemevi önünde başladı. Yürüyüş öncesinde polis Gazi Mahallesi’ni abluka altına aldı. Cemevi çevresi ise bariyerlerle kapatıldı. Buna rağmen kitle yoğun bir şekilde Cemevi’ne geldi. Yürüyüşün başlayacağı sırada ise polis Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın resmini engellemeye çalıştı. Kitle ise geri adım atmayarak fotoğrafları indirmedi. Polisin geri adım atmasının ardından ise kitle katliamın gerçekleştirildiği Eski Karakol’a doğru yürüyüşe başladı. Kitle yürüyüş sırasında sık sık, ‘Gazi şehitleri ölümsüzdür’, ‘Devrim şehitleri ölümsüzdür’ , ‘Katil devlet hesap verecek’ sloganlarının atıldığı yürüyüşte, polis ‘Katil devlet hesap verecek’ sloganlarına saldırı tehdidinde bulundu. Buna karşın kitle ise ‘Polis defol bu sokaklar bizim’ sloganıyla karşılık verdi.

Yürüyüşün ardından Eski Karakol’un önüne gelen kitle burada devrim şehitleri adına 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Saygı duruşunun ardından burada basın açıklaması okundu. Okunan basın açıklamasının ardından kitle sloganlarla Gazi Mezarlığı’na yürüdü.

“Amaç Gazi’de devrimci muhalefeti sindirmek ve tüm devrimci, demokrat halka gözdağı vermekti”

Gazi Mezarlığı’nda  da devrim şehitleri için yapılan bir dakikalık saygı duruşu sonrası basın açıklaması katliamda hayatını kaybeden Zeynep Poyraz’ın ablası Kibar Poyraz okundu. “Bugün 12 Mart 2022 yine yüreklerimizde aynı öfke, aynı acı ile dolu” diyen Poyraz, burada Gazi Mahallesi ve Ümraniye’de katledilen canlara olan vefa borçlarını yerine getirmek için bir kez daha aynı yerde olduklarını söyledi.

Gazi ve Ümraniye katliamlarıyla Alevi-Sünni çatışması yaratma amacıyla yapıldığına işaret eden Poyraz, “Gazi halkı için bu tür saldırılar yeni değil” diyerek şunları vurguladı:

“Baskı, terör hiçbir zaman eksik olmamıştı Gazi halkının üzerinden. Gazi Halkı alışıktı böyle saldırılara. Ama alışık olmak kanıksamak anlamına gelmiyor, tam tersine öfkeyi kabartıyordu. Kabaran öfkeyle halk bir anda sokakları doldurdu. Eli kanlı katillerin amacı halkı birbirine kırdırmak suretiyle alevi-Sünni çatışması yaratmaktı. Ama Gazi Halkı provokasyonu yapanı da, yaptıranı da, nedenini de biliyordu. Amaç Gazi’de devrimci muhalefeti sindirmek ve tüm devrimci, demokrat halka gözdağı vermekti”

Katliam faillerinin koruduğunu, açılan göstermelik davada yargılanan katiller cezalandırılamadığını hatırlatan Poyraz, sadece katil polislerden Adem Albayrak’a 4 kişiyi öldürmekten 3.5 yıl, Mehmet Gündoğdu’ya 2 kişiyi öldürmekten 1 yıl 8 ay ceza verildiğine dikkat çekti. Poyraz, Gazi’de yaşanan bu katliamdan; dönemin Başbakanı Tansu Çiller, İçişleri Bakam Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü İstihbarat Daire Başkanı Hanife Avcı, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, İstanbul Emniyet Md. Necdet Menzir ve bunların tetikçileri sorumludurlar olduğunu ve cezalandırılması gerektiğinin altını çizdi.

 

“Halkın gücünü tüm Türkiye’ye gösteren şehitlerimizi ve Gazi halkını selamlıyoruz”

Koçgiri’de, Dersim’de, Maraş’ta, Sivas’ta, Gazi’de, 19 Aralık Hapishanelerde, Gezi’de, Cizre’de, Sur’ da, Suruç, Roboski, Ankara Garı’nda aynı zihniyet Türkiye halklarına reva görüldüğünü kaydeden Poyraz, şunları kaydetti:

“Bu katliam ve baskılara direnenler birer birer tutsak ediliyor, ağır bir tecrit ile insani olmayan koşullar dayatılıyor. Bugün hala ülke yoğun bir tecrit altında bu tecritte direnenler bedenlerini ölümsüzlüğe yatırdılar. Cezaevleri ölüm evlerine dönmeye başladı, adil olmayan infaz yasalarıyla siyasi mahpuslar ölüme terk edilip çeteler serbest bırakıldı. Kürt halkının anadil gibi en doğal hak talebi dahi yok sayılıp siyasal temsilcileri iktidarın hırsıyla esir ediliyor. Çeteler yozlaşmaya ve her türlü antidemokratik uygulamalara karşı direnip cezaevlerine atılan ve ölüm orucuna taçlandıran canlarımız var. Külü halkının ana dili gibi en doğal hak talebi dahi yok sayılıp siyasi temsilcileri iktidarın hırsıyla esir ediliyor. Kayyum zihniyeti ile halkların iradesi yok sayıldı. Kadın cinayetleri yüzde 170 oranında arttı. İnanç diktası ve asimilasyon cenderesinde tüm okullarda zorunlu din dersleri her okula mescit yaklaşımı Alevilere ve inanç kimliklerine zulüm uygulanmakta. Basın cemevi ve kurum yöneticileri hukuksuzca tecrit edilmekte siyasi soykırım operasyonları ile hukuksuzluğun en derini yaşatılmakta. İşçiler ve emekçiler açlık sınırının altında yaşam dayatılırken iktidar ve ortakları saraylarda halkların sırtından zevki sefa içinde yaşıyorlar. Binlerce eli silahlı katilin karışışına sadece yürekleriyle çıkan, binlerce katilin onlar karşısında nasıl korkak ve aciz olduklarını, halkın gücünü tüm Türkiye’ye gösteren şehitlerimizi ve Gazi halkını selamlıyoruz”

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu